8.4.10

bunun seninle ne ilgisi var dilara?

bir kız var, uzun uzun da saçları var. aslında hoplar zıplar güler eder ama içten içe pek kırgın, pek solgun.
bir şeyler düşünüyor, değişik şeyler yaşıyor ama söylemiyor hiç. söylemek isterken başka başka yollara sapıp kestirmeden gidiyor, iki dakikada bitiriyor. gecenin 2'sinde çok üzgün sabahın 7'sinde çok mutlu.
yapmak istedikleri var, olmak istediği başka başka halleri var ama olamıyor.

engelleri varmış geçemezmiş sırf bu yüzden yüzü solarmış, gözlerini kaçırırmış. oysa bunlara hiç gerek olmadığını da bilse mutlu olurmuş, onu seven çok kişi varmış. bazıları onu üzüyormuş, böyle oluşuna sebeplermiş, öyle der. tanımıyorum ben onları. benim tanıdığım daha güzel insanlar var ki onları kendisi de tanır.
ben çok seviyorum kendisini, kırık olmasın diye.

caipiroska

sırf yumurta şeysi, paskalya bilmem nesi diye tatil verilirse telef olur bu çocuklar.
spring break zararlıdır çünkü:

aydede:
ya evet de
esrayla aynı anda zuhal var
bi de yemekteyiz
müge sabah çıkıyo bunlar öğleden sonra

didem:
biliyorum da şimdi sen sabah kalkmazsın ben ona bakıyım sonra sen de ona bak ilginç bişi olursa haberleşiriz diye dedim

aydede:
hee ben zaten yarın
hatta bugün
ders
ciddi ders böyle kallavi ders
müge değil şenay düdek gelse
ımmh

didem:
:D o kadına noldu hakkaten

aydede:
bilmem ki bi ara foxtaydı
ben ona boya alcaktım
saçını boyasın o da kurtulsun biz de

didem:
pınar altuğ'a da badem yağı lütfen
kaş çıksın biraz

aydede:
bi de ebru şallıya ceza verelim
pilatessiz bi gün geçirsin

didem:
yaa ebru ordaki adamı dışlıyo farkettin mi hep o kızla konuşuyo, hareketleri filan gösteriyo, ayıp.

aydede:
=)
hep böyle olur
üçlü oldu mu sıkıntı

didem:
ahahah seda sayana noldu bi de onu de bakalım

aydede:
bkz. the reason why ipek didnt go to istanbul with sena and neva

didem:
:D ofofof kop gel günahlarından ışıl the cerrah

aydede:
hah tamam eskiye döndük