6.2.09

daha da olsa gelmem

yemekteyiz'i izlerken içindeki yemek yapma potansiyelini keşfeden insanlar arasında olmaktan ufak çaplı bir hicap duysam da; temizlikteyiz temalı bir program yapılsa bir numaralı takipçisi olacağıma eminim.
ütü yapmayı, ütü yaparken çift çizgi sendromunu aşmayı istiyorum artık. viledayla yerlerdeki saçlar nasıl kıvrak bir bilek hareketiyle topnalabilir, elektrik süpürgesinin kopasıca başı yatağın altına hangi metodla girebilir öğrenmeliyim en kestirme yoldan. yoksa soğan doğrarken gözlerin yaşlanmaması için bin çeşit yol olduğunu gördük, denedik.

ultrason sırasında önce su içip sıkışmaya çalışan insanlar, sonra da sıkışmaktan kıvranan insanlar üzerinden kısa film yapılsın bence. zira Türk'ün aklı nerelerde çalışır biliyoruz. iphone'un bin türlüsünü yapana kadar bu insanlık dramını çözsün mühendisler önce. ayaküstü ölüyordum valla. uzun yıllar bu çileyi çekmeyi düşünmüyorum, yeni bir sistem gelmedikçe de ihmalden ölmeye razıyım. daha da olsa gelmem.

3 yorum:

91 dedi ki...

sana uyar mı bilmiyorum ama, ben süpürgeyi yatağın altına sokamadığım zamanlarda bir elimle yatağı kaldırıp diğer elimle süpürgeye yükleniyorum, 100% olmasa da ulaşıyorum süpürülecek yerlere :P

dide dedi ki...

aziz dostum,
ya sen arnold'sun ya da senin yatak şilte kıvamında. ben eşek ölüsü gibi yatağı hayatta kaldıramam. yeni bi vileda çıkmış onla olabiliyo ancak. yatağımı bi çeksem altından bütün kayıp eşyalarımın çıkacağına dair garip inançlarım da var. ama anca bahara artık :)

91 dedi ki...

yok arnoldla pek bir alakam aslında, yatak da çift kişilik 200/180 ebadında bişi, şilteden biraz hallice :) düşünce gücü hepsi, yapabileceğine inanmak. "700 kiloluk yekpare toplantı masasını itebiliyorsam, o yatağı yerim ulan ben" gazlarının sonucu :)