22.4.12

florence


Listen to your heart diye uyandırdı annem bugün. Yine 3 günü nereye sığdıracağımızı bilemediğimiz tatiller yaşıyor birbirimize de bunun hezeyanını yaşatıyoruz sosyal çevremde.
Bir kep töreni, bir balo, bir düğün geliyor. Bunlar eşittir kıyafet demek, ayakkabı demek, saç demek, makyaj demek. Oysa benim tüm hayalim bir yelkenliyle uzaklara gitmek.
Kariyer.net, yenibiriş.com gibi hobilerim varken bunu CV'me eklemek konusunda tereddütlerimi paylaşmalıyım sizle. Ben iş veren olsam beni işe alırdım sonuçta daha başka ne isteyebilirsin ki? Geçen bi banka mülakatına girdim, "fmcg düşünmez misin?" dediler. Ben düşünürüm de onlar da beni benim oları düşündüğüm kadar düşünür mü bilemiyorum dedim. Sonuçta sen elmayı seviyorsun diye elma da seni sevmek zorunda değil.

Amaan neyse onları nolur bi boşverin esas size saf mutluluğun sırrını vereyim. Ankara'dakilere geliyor bu sefer: Kafes Fırın'da damla sakızlı muhallebi. Ben damla sakızı sevmem demeyin, inanın ben de hiç sevmiyordum. Ama bu bir paralel dünya lezzeti.

11.4.12

odessa

boş vakitlerimi kariyer.net'le dolduran, hayatta istemediğim şeyler başıma geldiği için hiçbir şey istemeyen, bu sebeple de başıma hiçbir şey gelmemesini sağlayan, sonra bu durağanlıktan sıkılıp buraya bunu yazan biriyim.

6.4.12

rondonun kreması

sırf yaşlılıktan mızmızlanacaklar diye prezi sevmeyen hocalar var inanabiliyor musunuz? ben de hala inovatif ürün arayım bi projeme konu olsun diye, ya da ne bileyim güzel bir "value gap" var mı diye beynimi eskiteyim.
"olsa kredi alıp okulu bırakırdım zaten burda ne dirsek çürütcem" diye tam çemkiriyordum ki bugün, hastalıktan kendini yere attı burnum. acilen ona bir kıskaç bulup eski yerine taktım da hem proje konumu buldum hem de bi gün gerçekten çok zengin olursam yani çok zenginlikten kastım ferrarimi bilgelikten satacabilecek kıvama ulaşırsam yapacağım yatırımı buldum. o ara bi oh çekmişim de sınıftaki sessizlik bozulmuş.