29.1.09

pope

çok konuşmadığım az düşündüğüm anlamına gelmez.

25.1.09

Bureaucracy kills nature


Bureaucracy - Magritte
Originally uploaded by oddsock
bürokrasiye giden yolun açılması kapıdalarda bekleyen insanlardan geçiyormuş meğer.

22.1.09

3.20

3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20
3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20
3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.203.20 3.3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20 3.20

so what?






20.1.09

gel gündüzle gece olalım

gittiğim sürücü kursunda garip insanlar var. eğer bir daha gitmeme kararı almamış olsaydım, detaylı bir gözlem ve araştırma sonucu onları anlatırdım. 2 olumsuz 1 olumlu yapar, bu ibrahimtatlıses cebirinde bile böyledir. ikiiki dört eder, vantutriforro.


yarın direksiyon dersi var, gitmemek için sıkı bir bahane arıyorum, bulamıyorum.

18.1.09

istemem artık aşkını, sensiz kurdum yaşantımı



Originally uploaded by EDEN PHOTOGRAPHY
hani uyuz insanlar sürüsünde halay başı olanlar vardır ya tam bir şeye heveslenmişken "ıyy o aynı bokum gibi" derler, tükürüklerini de saça saça konuşup, tüm morali 10 sn içinde yerle bir etme kapasitesine sahiptirler, işte ölsün onlar. borderline mısın nesin derler adama sonra.

jim carrey'i sevmek için bir sürü nedenim var, evet kesinlikle var, ben farkında olmasam da var, arada bir unutsam da var. jim carrey'e benzeyen adamları da sevebilme şapşallığım var.

ölüm ilanlarını düzenli okumam bana hiçbir vakit garip gelmedi. garip gelse yapmam zaten borderline değilim bir şey değilim. okurum onları, aynı insan için birden fazla ilan varsa (ki çoğu zaman olur) karşılaştırırım onları. ama şu yaşıma kadar kimse bu konuda sorunlu olduğumu bu derece yüzüme vurmamıştı. hayır ne var yani? zira size ne diğ mi ama?

yarın ehliyet kursuna başlıyorum ama içimde araba sürmeyi öğrenemeyeceğime dair garip hisler kımıldanıyor. tıpkı ilkokula başlayacağım zaman okumayı öğrenemeyeceğim hissi gibi. zannederdim ki herkes öğrenecek de ben asla öğrenemeyeceğim, üniversiteye kadar bir şekilde ( ki bu şekil insiyatif olsa gerek) geleceğim ama hala okuyup yazamayacağım. anneme de öyle olursa sakın zaman kaybetmeyin, alın beni okuldan demiştim. acelem neyse, katiyen hatırlamıyorum.

16.1.09

far east so close

finallerim bitti ya çinlilerden korkmuyorum artık Quick China'dan yemekler söylendi, radyoda cümbür cemaat yenmekte.
söz 2. dönem çok düzenli bi öğrenci haline dönüştüreceğim kendimi ama nolur hiçbir dersten kalmayım.

çinlilerden korkuyorum

beklentileri karşılayamamak endişesi elimi kolumu bağlıyor. ya güzel olmazsa diye kendi kararlarımı kısıtlıyorum. bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler halbuki, demi ama.
günü kurtarmaya yönelik eylemlerle de nereye kadar bilemiyorum.

15.1.09

Heidi, Deine Welt sind die Berge.


en sevdiğim çikolatanın Kinder Bueno olduğunu anlamak için 19 yıl beklemişim.

gofretgilleri sevmem bile ben. ama her paketini huşu içinde yiyorum. reklam filminde gönüllü oynamak, heidi'yle dağlarda koşmak istiyorum. peter de bize çiçek toplar artık.

14.1.09

Amsterdam


Norveç gönüllerin kralı olsa da, bu aralar bi Amsterdam tutturdum gidiyorum. tez zamanda kavuşula.
insanlar bazen yalanlar söyler ya.
etliye sütlüye dokunmadan söylenmiş yalanlardır. biraz daha "iyi" olabilmek için hani. hiç gerek yok. zaten çok seviyorum ben seni.
gel gidelim Amsterdam'a.

13.1.09

bence bemece

ömürüm annemi beklemekle geçtiği için evden hızlı çıkabilme yeteneklerimi her gün geliştiriyorum. bu bana bi çeviklik de katmıyor değil. pijamayla evde otururken ve ev dağınıklığın sınırlarını aşarken arkadaşın kapı deliğinden görünmesi, akabindeki 20 saniye içinde üstümü değiştirip, evi toparlamak başarısını gösterebilmem umut verici. suratımdaki eyvah basıldık ifadesini yok edebildildiğim gün yemekteyiz programına katılabilirim bence.

hasta olmamak için vicks'in first defence diye bi ilacını almıştım ki tam da grip aşısı olduğum döneme denk gelir bu. hasta olmak üzereyken kullanınca hasta olmadığını iddia ediyorlar. evet bi kaç kez denedim ve hasta olmadım ama bunun psikolojik de olabileceğinden fena halde şüpelendim ve kendi üzerimde kontrollü bir deney başlattım. bu sefer kullanmıyorum. gerçi bu deneyin kontrollü olabilmesi için kontrol grubu olmalıydı bi yerlerde. ama şimdilik bulamadım. tabi tam final haftasında buna yeltenmiş olmam da bir şeylerin işareti. final haftası demişken, final haftasını 2 haftaya yüzsüz yüzsüz yaymış ve buna hala final haftaLARı demeyen bir okul, 15 tatili nasıl 15 gün olarak algılar aklım almıyor. ilkokulda bile 15 tatilin 3 hafta sürdüğünü gördüm ben. 15 gün boyunca uyusam bile yetmez, ııh cık olmaz.

9.1.09

tayyare

günlerden bir gün bugün ve ben hayatımın yeni bir boşverişler dizisine yenisini katmaya karar verdim. bugün ingilizce101 finalinde, essaylerin olmazsa olmaz 3. body'sini yazarken, "oh be 3. body, son kırkbeş dakka, tamam yetişcek" derken, yazmamaya karar verdim. sildim üçüncübadiyi. c gelsin dedim. yarın kalkülüs finali var. hala yarısına bile çalışmadım. çalışmamaya da karar verdim. boş verdim. boş kağıda 3 rakam koymayı boşverdim.


work&travel yapsam rahatlar mıyım, merak ediyorum. merak etmekten öte bir hareketim olmadı. sadece uçağa binmeyi özlediğim için bile yapmak istiyor olabilirim. kendime güvenmiyorum bu konuda. işin work kısmı beni pek ilgilendirmiyor zaten.

7.1.09

yollar var, yollar kapalı. bir kitaptan okuduğum cümle aklımda asılı.
keşkelerle geçen zilyonlarca dakikam var. hepsini konfeti yapıp yollara döksem de mi çıkışı bulsam?
kendimi suçlasam, babamı suçlasam, sistemi suçlasam geçer belki. ama yok ki.
sabahın ilk ışığıyla uyanmazdım ben, top atsan uyanmaz uykum geceleri sık sık kesilmezdi. yüzünü suya sokmadan yüzer gibi yaşamazdım mesela.

1.1.09

galaksilere giden taksiler



2008 iğrençliğin sınırlarını zorlayan bir yıldı. umudumuz sensin 2009.

imelih' e rağmen bu yıldan beklentilerim var ve almadan gitmeye niyetim yok.

benim için köprüden önce son çıkış bi nevi.